“Bir makaleyi aramak, bir kitabin izini sürmek bir meselenin pesinde olmaktir aslinda.“ Yazar adi belirtilmeden nesredilmis bir risâlenin pesinde olmak... Kitaplarda bahsi olup kendisi olmayanlarin pesine düsmek... “Yola yani aramaya koyulduk.“ Ama ne menfi ne de sadra sifa haberler gelmedigi anlar... “Velhasil suskunluk koyulasiyordu. Kadere riza verdik. Aramak -ki hiç nihayete ermez- rizaya mâni degil ya!“ (Tanitim Bülteninden)-Bir makaleyi aramak, bir kitabin izini sürmek bir meselenin pesinde olmaktir aslindi. Yazar adi belirtilmeden Misir’da, Ittihatçi çevrelerin nesrettigi Ulema-yi Din-i Islama Davet-i Ser’iye risalesinin pesinde olmamiz da bu yüzden. Vasifsiz bir özeti vardi kitaplarda..Peki ya kendisi?Yola yani aramaya koyulduk. Özege merhumun katalogunda iki baskisinin künyesine isaret ediliyordu ama Istanbul kütüphanelerinde varligina tesadüf edilmedi, Ankara Milli Kütüphane’den de menfi cevap geldi. Bu ilk isaretlerin açikça ortaya koydugu sey, risaleye ulasmanin zor oldugu idi. Ittihat ve Terakki üzerinde çalisan tanidiklarimizin kütüphanelerinden de sadra sifa haberler gelmedi..