Kullugun bir siniri olmadigi gibi belli bir zamani ve zemini de yoktur.Kulluk sadece camilerde, mabetlerde ifa edilmez. Bir Müslüman`in gününün tamamini, ömrünün tamamini, dünyasinin tamamini kusatir; kusatmalidir.Bir Müslüman is yerinde, evinde, çarsida-pazarda, sokakta, yeme-içmesinde, hatta uykusunda hep kuldur ve kullugu devam eder.Huzur-u daimîde, yani her an Allah`in huzurunda olma bilincinde olmak her kulun siari olmalidir. Bu suur ve huzur halinin yakalanmasi, bir kul için en büyük saadetin ve mutlulugun kaynagina ulasilmasi demektir. Yani kulluk bilincinin kazanilmasi gereklidir.Kulluk bilincini kazanan kisi, farz ibadetlerini yerine getirmekle kalmaz, hayatinin her anini ibadet ve kulluk için degerlendirme gayretine girer.Bu eser, yüksek hedefler ve seçkin örnekler isiginda “kulluk hayatimizi” sekillendirebilme ve Rabbimizin rizasina götürecek en kesin ve kestirme yollari bulabilme maksadiyla kaleme alindi. Okurken, kendinizi Ihsan Kasim Salihî`nin sohbetindeymis gibi hissedeceksiniz.