Yayinlandigi günden itibaren tüm dünyada olaganüstü bir ilgi gören Algi Kapilari, ele aldigi konu bakimindan benzersizdir. Huxley bu kült kitabinda insan algilarinin boyutlarini, görsel algiyi olaganüstü biçimde açan meskalin üzerinde özellikle durarak, onu bizzat kullanarak inceler; deneyimlerini müthis bir gözlem gücüyle gerçege olabildigince yakin, hatta zaman zaman onu asarak betimler ve bize gerçegin yeni bir boyutunu, bilincimizin, aslinda bir sekilde hep bildigimiz, ama pek göremedigimiz "karsi kutbunu", "öteki tarafini" gösterir; oraya geçmek için tarih boyunca kullanilmis farkli araçlari, gelistirilmis farkli yöntemleri anlatir. Dolayisiyla Algi Kapilari, resimden müzige, bir kir manzarasindan karanlikta oynasan isiklara kadar birçok farkli araçla da ortaya çikabilen farkli bir algi durumunun, yazarin deyimiyle "kendinden geçmenin" benzersiz bir analizini sunuyor. Gerek Algi Kapilari, gerekse yazarin daha sonra bunun devami olarak yazdigi Cennet ve Cehennem, bu "kendinden geçme" halinin, gündelik yasamin ötesindeki bir dünyaya açtigi kapilar üzerine yazilmis iki temel ve klasiklesmis deneme...