Ömer konuştuğunda kelimeler öyle bir değişiyordu ki… Mesela yaprak kelimesi ağzından yapyak olarak çıkıyordu. Dondurma demek isterken donduyma diyordu. Bu durum ona kendini çoooook yalnız hissettiriyordu. Ağzından bir türlü doğru çıkamayan harfi yakalamak için epey uğraştı. Ama ne yaparsa yapsın başarılı olamadı. Bir süre sonra da suskun, küskün bir çocuğa dönüştü. Fakat günün birinde yeni bir dostu oldu. O da tıpkı Ömer gibi söylüyordu kelimeleri. Artık ikisi de yalnız değildi, o malum harfin peşine birlikte düşeceklerdi!