Su bir gerçek ki herkes belirli bir cografi bölgede dünyaya gelmekte ve büyük ölçüde ana-babasi ile içinde yetistigi kültürün dinine mensup olmaktadir. Bu durumda Islamiyetin hüküm sürdügü yerlerde doganlar, -vahyin bilgisine sahip olduklari için- digerlerine göre sansli ve avantajlidirlar. Ancak bu yargimiz, herkesin ayni seyden sorumlu oldugunu kabul ettigimiz takdirde geçerlidir. Halbuki gerçek böyle degildir. Cinsiyet, renk, dil gibi asli unsurlarda oldugu gibi, beden sagligi, zenginlik, kalitim, cografi sartlar gibi konularda insanlar çok farkli durumlarda yaratilmakta ve çesitli imkân veya imkânsizliklarda dünyaya gelmektedirler. Eldeki imkânlari farkli olan insanlari ayni seylerden imtihan etmek nasil uygun degilse, iman sorumlulugu açisindan da farkliliklar olmasi gerekir.