Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren zaman zaman çalkantılı dönemler yaşamıştır. Bu dönemlerde Anadolu halkı zor yıllar geçirmiş, merkezî idarede görülen zaaflar devleti olumsuz yönde etkilemiştir. 17. yüzyılın ilk yarısı da iktisadî ve toplumsal sorunların ciddi oranda arttığı, idareden memnun olmayan, mağdur edilmiş idarecilerin kalabalık maiyetleri ve eşkıya gruplarıyla isyan ettiği bir dönemdir. Bu durumdan en çok zarar gören ise korumadan ve otoriteden yoksun Anadolu halkı olmuştur. Celâlî ve eşkıya toplulukları reaya üzerinde baskı kurmuş, yol güvenliği tehlikeye girmiş, ticarî hayat zarar görmüştür. Celâlîler katl-i nüfus ve gâret-i emvâl ile reayaya dehşet saçmıştır. Köyünü savunamayan reaya perişan bir şekilde şehirlere can atmış, İstanbul’a şikâyet mektupları göndermiş fakat çoğu zaman sonuç alamamıştır. Devleti yıllarca uğraştıran bu isyanlar arasında Abaza Hasan, ülkeyi bölme niyetine varan tehlikeli bir isyanın liderliğini yapmıştır. Elinizdeki çalışma, Osmanlı tarihinin en büyük isyanı olarak kabul edilen ve kaynaklarda “Hurûc ale’s-Sultân” olarak anılan Abaza Hasan Paşa İsyanını, neden ve sonuçlarıyla en ince ayrıntısına kadar ele almaktadır.