“... ‘Alafranga sofrada yemek kaç türlü yenebilir?’ sorusunu çözmek isteyenler Sponik’e buyursunlar. Frenk olmayip da Frenklik hevesinde bulunan, alaturkadan usanan, fakat biraz zügürtçe olanlarin hepsi burada. Zira ögün 6 kurusa. Dört türlü yemek, sarap var. Içeriye girip de fesi veya sapkayi çikarip yarim saat evvel bilhassa taradiginiz saçlarinizi gösterdiniz mi derhal sizi Frenk saniyorlar. Balik, et, hamur, birer birer geliyor. Artik o çatal biçaklarin saksakasini, o türlü Frenkler’in laklakasini, tabaklarin taktakasini sormayin. Eger sürahideki sular bir hafta daha duracak olursa terkosa has olan ufak, sari, minik kurbagalarin da vakvakasi isitilecek. O kadar temiz! …”Edebiyatimizin usta kalemlerinden Ahmet Rasim, keskin gözlemleri, ince mizah anlayisi ve samimi üslubuyla 19. yy. Istanbul’una can veriyor. Hanimlar, beyler, mösyöler, madamalar, sohbetler, sokaklar, mekânlar, gelenekler, kisacasi eski Istanbul tüm canliligi ve zenginligiyle önümüze seriliyor…