"Burasi, birbirlerinin yasadiklarindan habersiz insanlarin ülkesiydi."Hepsi de birbirinin yasadiklarindan habersizdi... Güneydogu Anadolu bölgesinin bir kösesinde üç kisiydiler... Bir gazeteci, yöre halkindan bir genç ve bir karakol komutani yüzbasi. Dört günlük bir zaman dilimi içinde ve terör olaylarinin tam ortasinda. Iki agabeyi PKK'ya katilmis kasaba bakkali Salman, yillar sonra tedavi ile karisi hamile kalmis Tayfun Yüzbasi ve Güneydogu'ya haber yapmak için gelen gazeteci Ufuk kendi dramlarini yasiyorlar. Aslinda herkes yasanilanlardan habersiz. 15 yil süren terör döneminin en önemli, cesur ve gerçekçi taniklarindan Güneydogudan Öyküler'in yazari Hakan Evrensel, Güneydogu terörü üzerine simdiye kadar yazilan bu ilk romanda üniformasinin bomba ceplerinde tasinmis, kana, baruta, çamura bulanmis bir kalemle Güneydogu Anadolu'da geçen ve aslinda sonsuz bir trajedi kadar uzun süren 'dört gün'ü anlatiyor."Bu çocuk kaçinci kez ömrünü uzatti? Kaç oldu bu? Saymaya çalisti ama kafasini toplayamiyordu bir türlü. Akli daha çok, az önce attigi tek kursundaydi. Simdi onu görmeye gidiyordu. Bilerek, nisan alarak vurdugu, küt diye yere düsen bir insan... Tek bir mermi ile... Ramazan'a kursun yagdiran, kafatasini parça parça eden, Puik'i kursuna dizen... Pervane sesinin yogunlasmasi ile helikopterin kalkmaya hazirlandigini fark etti. Dönüp son bir kez bakmak istedi. Pervanelerin yerden kaldirdigi toz bulutu helikopteri örterek, içindekilerin görünmesini engelliyordu. Helikopterdeki cansiz beden ile birlikte Ramazan'in ruhu da göge yükseliyordu. Skorsky havalandi, öne dogru yatip hizla uzaklasinca toz da yavas yavas dagilmaya baslamisti."
Menü
Sepete Ekle
