Atıldığı kör kuyudan çıkmayı hiç beklemeyen bir kızdı o;
Kalbi kırgın, ruhu hasta, bedeni yorgun küçük bir kız...
Ve onu kurtarmaya yemin etmiş bir çocuktu karşısındaki;
Kalbi inatçı, ruhu aşık, bedeni yaralı küçük bir çocuk...
Hani bir ata sözü var ya, 'Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.' diye. Yatsıya az kalmıştı, farkında değildim.
Farkında olmadığım bir diğer şeyse; yatsı vakti gelince ortaya çıkacak yalanların benimkilerle sınırlı kalmayacağıydı.