Tarihçi ve siyaset uzmani Hamit Bozarslan, 13. yüzyilda Bizans Imparatorlugu’nun ve Selçuklu Devleti’nin kalintilari üzerine kurulan ve yedi yüzyila yakin hüküm süren Osmanli Imparatorlugu’nun tarihi üzerinden günümüz Türkiyesi’ni anlamaya çalisiyor. Bir dünya imparatorlugu ve mutlak bir Müslüman gücü olmayi basaran bu siradisi devletteki sürekliliklerin, ayni zamanda yüzyillar içindeki sert kopuslarin izini sürerek, “Türkiye tarihi” denen karmasik konuyu, kendi özgüllükleri içinde oldugu kadar baska mekânlarla etkilesimleri ve bagimliliklari içinde de ele alarak tartisiyor. Bozarslan, Türkçe baskiya yazdigi önsözle, ayrica bugün siyaset gündemimizi belirleyen dinamikleri anlamamizi saglayacak önemli ipuçlari veriyor. “Türkiye’de ‘toplum yaratmak’, geçmisteki Ittihatçi tesebbüslerin yenilgisini kabul ederek, etnik, inançsal, politik ve ‘uygarliksal’ çogulculuklarin mesrulugunu –bunlarin güncel kamusal sahnede ifade ettikleri kopukluklarla birlikte– nihayet kabul etmeyi gerektirir. Türkiye’nin, bütün 19. ve 20. yüzyillar boyunca siklikla ve siddetli bir sekilde zemini oldugu radikal baskaldirilarin yeni dalgalarini önlemesini, biçimsel kurumsal çerçevelerin ötesinde, sadece radikal biçimde yeniden tanimlanmis bir demokrasi saglayabilir.” HAMIT BOZARSLAN