“Usta bir yo¨netmen elinde c¸ekilmis¸ etkileyici bir intihar sahnesiydi sanki. Ag?ır c¸ekimde ilerliyor, ufak kabarcıklar c¸ıkarıyor, yer yer kımıldanıyor ama her s¸ekilde gu¨zel go¨ru¨nu¨yordu... Du¨s¸tu¨, du¨s¸tu¨ ve go¨rkemli bir s¸ekilde kondu. C¸akılmak deg?ildi bu. Sanki yerini bulmus¸tu. Ahmet, bu¨tu¨n gu¨cu¨yle pes¸indeydi. Bacaklarını c¸ırpıyor, elleriyle kollarıyla kendini ona daha da yaklas¸tırıyordu. Sadece birkac¸ kulac¸ kalmıs¸tı ama yapamadı. Eli varmadı. Bir s¸ey deg?is¸meyecekti. Deg?il denizyıldızı, bu¨tu¨n Ege Denizi’ni bile go¨tu¨rse bir s¸ey deg?is¸meyecekti.”
Giray Kemer, denizi, zeytini, zambakları, harnupların rayihasına karıs¸an eskimis¸ balata kokusunu ve haksızlıkları, kanunsuzlukları,sınıf atlama merakını anlatıyor. I?kinci Du¨nya Savas¸ı hika^yelerini, tankları, kitapları, s¸iirleri, s¸arkıları, bazen kederle bazen nes¸eyle tokus¸turulan kadeh seslerini ve memleketin belki de en gu¨zel cog?rafyasını kendine fon yapıyor...
Tu¨rkc¸e Dublajlı I?talyan Filmleri Gibiyiz, yozlas¸manın ortasındaki bu¨yu¨k dostlug?un ve beceriksiz bir as¸kın romanı.
“Kimse sınanmadıg?ı gu¨nahın masumu deg?ildir” diyor a^deta ve soruyor: “Sen olsan ne yapardın?”