"Ben, Katolik bir ülkede dogup büyümüs bir Yahudiyim, hiç din egitimi almadim, Yahudi kimligim daha çok baski sonucu ortaya çikmis." Yazarin bu kisa otobiyografik ifadesi, Tahta Gözler'deki "mesafe" kavramini anlayabilmemiz açisindan büyük önem tasiyor. Ginzburg'a göre, bir seye çok yakin oldugumuzda asinalik bakis açimizi çarpitir, çok uzak oldugumuzda ise bakis açimizdaki çarpikligin kaynagi mesafenin ta kendisidir; dolayisiyla, içinde yasadigimiz dünyayi anlamak için uzaklikla yakinlik arasinda bir denge tutturmak gerekir. Iste Ginzburg'un Tahta Gözler'de yaptigi da bu dengeyi tutturmak. Ayrinti zenginligi ve bu ayrintilari iliskilendirisindeki dehasiyla okurlarini sasirtacak bir kitap.