Bilgisayar yazılımcısı olan Sam kendi geliştirdiği algoritma sayesinde tanıştığı ve âşık olduğu Meredith’le harika bir ilişki yaşamaktadır. Fakat Meredith çok sevdiği büyükannesini onunla vedalaşma fırsatı bile bulamadan kaybedince hayata küser. Sevdiği kadını bu halde görmekten büyük üzüntü duyan Sam, Meredith’in büyükannesiyle elektronik ortamda kurdukları iletişim arşivini toparlar ve bir yazılım geliştirir. Bu yazılım sayesinde Meredith hâlâ yaşıyormuşçasına büyükannesine gönderdiği e-postaya bizzat büyükannesinin ağzından yazılmış bir cevap alacaktır. Sam yazılımı daha da geliştirip onların görüntülü konuşma yapabilmesini sağlar. Ölüleri âdeta hayata geri döndüren bu uygulamayı bir süre sonra başkalarıyla da paylaşmaya karar verirler. Artık keşkelerin, vedaların ve telafi edilemez pişmanlıkların olmadığı bir dünya yaratmışlardır. Fakat sonsuzluğa açılan bir pencere gibi görünen, sevdiklerimizle birlikte bu dünyadan asla kopmamamızı sağlayan bu yenilik, insanlığın doğaya karşı kazandığı bir zafer midir? Yoksa bazı acıları yaşamak, hayatımıza devam etmenin tek yolu mudur? Sam bu soruların yanıtını en acı yoldan öğrenecektir.
Frankel yapay zekânın sınırlarını zorlayan teknolojiyi merkezine alan bu acıklı hikâyeyle aşk ve ölüm temalarını güçlü ve hassas bir şekilde işliyor. Yüreğinizi sızlatacak, etkileyici bir roman. Mendillerinizi hazırda tutun.
-Booklist -
Eğlenceli, dokunaklı ve çok çok hüzünlü. Yazar sevgiyi, çaresizliği ve sevdiğimiz birini kaybettiğimizde oluşan o acı verici boşluk hissini kusursuzca ele almış… Bilgisayar düşkünleri, romantizmi sevenler, kahve âşıkları ve yağmurlu bir havada sahilde yürüyüş yapmaya bayılanlar için bu kitap biçilmiş kaftan.
-Digital Media Roundup -
Laurie Frankel’ın bu muhteşem romanı kalplerinizi ve hayal dünyanızı ele geçirecek mi? Kesinlikle evet. Kahkahalara boğulacaksınız. Ağlayacaksınız. Ve muhtemelen, belki bir gün Frankel’ın fikrinden ilham alan bir bilgisayar dâhisi böyle bir yazılım geliştirir diye sevdiklerinizle her gün görüntülü konuşma yapmaya başlayacaksınız.
-Garth Stein -