Nihayetinde herkesin hikâyesi ayak izlerindedir. Muzaffer Oruçoğlu’nun doğduğu köy Zavot bir Malakan köyüdür. Vartinik ise bir Ermeni mezrasıdır. Oruçoğlu birinde doğmuş, diğerinde baskına uğramıştır. Bu iki mekândan da birer halk sürülmüştür. Oruçoğlu’nun sürgün ve mekânsız kalmasıyla buradaki halkların sürgün ve mekânsız oluşu arasında bir ilişki olduğu söylenebilir. Aslına bakılırsa Oruçoğlu’nun şimdi yaşadığı Merlbourne’deki varlığı da öyledir. Yeter ki, “Neden Avustralya?” diye bir soran olsun… Cevabı son elli yılın sol’dan hikâyesidir.
Zavot ve Merlbourne…
Oruçoğlu’nun bu iki mekân arasında geçen kişisel hikâyesinin önemi, aynı zamanda siyasal tarihimizin önemli anlarına, zamanlarına tanıklığından kaynaklanıyor. Bizzat hikâyenin yazıcısı olarak içerden bir tanıklıktır bu. Sağlamdır. Doğrudur. Bunun kayda geçmesi gerekiyordu. Bu kitapta bu amaçlanmıştır.