Bourdieu’nün sosyolojik arastirmasinin temelinde, toplumsal esitsizlik biçimlerinin neden güçlü bir direnis olmaksizin devam edebildigi sorusu yer alir. Bunun cevabi, Bourdieu’ye göre, kültürel kaynaklarin, pratiklerin ve kurumlarin esitsiz toplumsal iliskileri idame ettirme islevi görmeleridir. Kültürün iktidarla iliskisi, Bourdieu’nün entelektüel tasarisinin merkezinde yer alir. Kültürün sinif iktidarinin üzerini örtmesine ve toplumsal ayrimlarin araci islevi görmesine iliskin analizi, çagdas kültür sosyolojisi için çok degerlidir. Bilhassa ideoloji ve yanlis bilinç problemini yeniden formüle etme biçimi, Bourdieu’nün modern toplumlardaki sinif ve iktidar incelemelerine en önemli katkilarindan biridir.
David Swartz, 20. yüzyilin en önemli sosyologlarindan biri olan Bourdieu’nün dünyasini ve zihinsel açilimlarini ustalikla anlatiyor. Kavramlarini, kuramsal itirazlarini, onlarin dayanaklarini, çikis noktalarini, bazen çeliskilerini ve tarihsel baglamlarini irdeliyor. Kültür ve Iktidar, sadece Bourdieu’yü degil yasanan zamani anlamak için de bir firsat niteliginde.
Degerli, anlamli ve güçlü argümanlariyla öne çikan bir sosyoloji kitabi…
Menü
Sepete Ekle
