“Insanlar karşıma geçmiş ya beni ya da benim u¨zerimden başka insanların seçimlerini yargılıyordu. Onlarla tartışmaya girmekten çekinmedim; örtu¨nmenin de, açılmanın da kendi tercihim olduğunu, her iki kararımın da sorumlusunun kendim olduğunu anlatıp durdum…”
“Çoğumuzun hikâyesi farklı olsa da yaşadığımız pek çok şey benzer, aldığımız tepkiler benzer.”
“Başörtu¨su¨ örtmek veya örtmemek ailenin, toplumun, devletin dayattığı bir şey olmamalı…”
Bir zamanlar Tu¨rkiye’nin en yakıcı sorunlarından biri olan “başörtu¨su¨ meselesi” artık geride kalmış gibi gözu¨kse de başka bir du¨zlemde yine ciddi bir sorun olarak varlığını su¨rdu¨ru¨yor. Başörtu¨su¨nu¨ çıkarmak isteyip ailenin ve çevrenin baskısı nedeniyle bu kararlarını hayata geçiremeyen, şiddet gören, psikolojileri bozulan kadınlar Bu¨şra Cebeci’ye anlattıkları hikâyelerinde içinde bulundukları açmazlardan, yaşadıkları zorluklardan söz ediyorlar. Başörtu¨su¨ takmanın zorunluluk oldugu İran’daki durumu çeşitli yönleriyle ele alan, İranlı kadınların yaşadıklarına dair örnekler sunan Nevşin Mengu¨ ise kadınlara yönelik baskılara ve bunlara karsı gelişen direnişe dair bir panorama sunuyor.
“Herkes İstediği Gibi Yaşasın” kadınların bireyselleşmesinin önu¨ne konan engelleri, bunları aşmak için verilen mu¨cadeleleri, Tu¨rkiye’de ya da İran’da yaşamaları fark etmeksizin kendi kararlarını almak isteyen kadınların yaşadıkları zorlukları çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.