Anaïs Nin'in orijinal ve sansürsüz güncelerinden olusan Henry ve June, bir kadinin cinsel uyanisina dair samimi bir anlati olarak ün kazandi. Günceler; 1931 yilinin sonlarinda baslayip 1932 yilinin sonuna kadar Anaïs 'in Henry Miller ve karisi June ile tanistigi dönemdeki Paris'in günlük hayatina odaklaniyor. Anaïs, Henry'nin edebi dehâsindan, June'unsa güzelliginden derinden etkilenmisti. June'un New York'a gidisinden sonra Henry ile aralarinda atesli bir iliski basladi. Bu iliski ile cinsel özgürlügü tatmis olsa da, evliligine ihanet etmenin verdigi suçluluk, Anaïs 'in psikanalize ihtiyaç duymasina neden olmustu.Akli bir soruya saplanip kalmisti: "June döndügünde ne olacak?"Iki ask arasinda, Henry ve June arasinda kalmisti.Bu güncede, daha önce yayimlanmamis olan bölümler, Henry ve June askina odaklanarak biraraya getirildi. Anaïs bu dönemde yasadigi taskinliklar, onu Henry Miller'in stilinden uzaklasip kendi sesini bulmaya, yasadiklarini ustaca ve özgün bir sekilde yansitmaya tasiyacakti..."Sadakate çok deger veriyorum. Ama mesrebim yazara uygun, kadina degil. Böylesi bir ayrim çocukça gelebilir, ancak mümkün. Asiri harareti, fokurdayan fikirleri ayiklayin, karsinizda mükemmeliyete âsik bir kadin bulursunuz. Sadakat de mükemmelliklerden biri. Ancak su an, bu bana aptalca ve akilsizca geliyor, çünkü kafamda çok daha büyük tasarilar var. Kusursuzluk duragan, bense doludizginim."