19 Mayıs Kurtuluş Savaşı’nın başlaması – 29 Mayıs İstanbul’un Fethi… 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı – 29 Nisan Kut’ül Amare Zaferi… 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı – 15 Temmuz Destanı… Ankara – İstanbul… Cumhuriyet – Osmanlı…
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2002’de başlayan uzun iktidarında Türkiye’de “bellek savaşları” hüküm sürüyor. Mimaride, bina ölçeklerinde, mekânların adlandırılmasında, milli bayramlarda, törenlerde kendini gösteren bir mücadele bu. İktidarın toplumsal belleğe hâkim olma mücadelesinde ilk safha, Kemalist-cumhuriyetçi hafızaya alternatif bir karşı hafızayı canlandırmaktı. Sonraki safha, bu karşı hafızanın iktidar hafızasına dönüştürülmesi oldu. Bu, Reyhan Ünal Çınar’ın tanımlamasıyla, “tüm hatırlayış ve unutuşları tektipleştiren, dahası dikte eden bir bellek terbiyesi” safhasıdır. Çınar, “yeni Türkiye”nin iktidar hafızasının, hamarat bir yeni Osmanlıcı nostalji üretimine dayandığını gösteriyor. Yeniden inşa sürecindeki kurucu nostalji ile ersatz-nostalji (veya ikame nostalji) arasında bir ayrım yapıyor: Bu ikincisi, hiç yaşanmamış, deneyimlenmemiş bir sözde geçmiş kurgusunun metalaştırılmış temsilidir. AKP iktidarının canlandırdığı-sahnelediği hafızanın, “geçmişten devşirilen bir ‘hayalet hikâyesi’ mi yoksa AKP’nin ‘hayal etme’ kapasitesi mi olduğunu anlama” çabası, elinizdeki çalışmaya dinamizmini veriyor.