1990’lardan baslayarak sanat dünyasini bir “çagdas sanat” hummasi sardi. Birbiri ardina faaliyete geçen çagdas sanat müzeleri, çagdas sanat galerileri, çagdas sanat müzayedeleri vb. araciligiyla dev bir küresel sanat piyasasi insa edildi. Küresel metropoller arasi yarista hamle yapmaya çabalayan Istanbul da bu piyasanin merkezlerinden biri haline geldi.Çagdas sanatin alabildigine örgütlü oldugu ortadadir, ama onun ne oldugu henüz bir bilmecedir. Sanatin, sanat tarihi, elestiri ve estetik gibi evrensel kaynaklari, “çagdas sanat nedir?” sorusunu daha yeni yeni tartismaya baslamistir. Bu tartismalarda çagdas sanatin örgütlendigi ortamlarin incelenmesi kilit yer tutmaktadir. Ali Artun’un yazilari da bu kapsamdadir: sanat yönetiminin yükselisi; bienallerde benimsenen yönetim/isletme modelleri; tasarim ile çagdas sanatin bagi; sanatin müzayedelesmesi; çagdas estetik, realizm ve siddet; çagdas himaye sistemleri; sanat tarihinin ve elestirinin kaderi... Ama bütün bu konularin altindaki asil tema ortaktir: modernizmin tasfiyesi.
Menü
Sepete Ekle
